Önemli projelerdeki faaliyetleriyle sektörde kendinden söz ettiren Öztunç Taahhüt A.Ş., son yatırımlarıyla beraber filosundaki Liebherr fore kazık sayısını 14’e çıkardı. Liman, yol, tren hattı, baraj gibi büyük projelerin zemin mühendisliği çalışmalarını üstlenen firmanın Genel Müdürü Yunus Tunç, Türkiye’nin en genç ve en güçlü fore kazık filosuna sahip olduklarını söylüyor ve firmanın kuruluş hikayesini, devam eden projelerini anlatıyor.

İnşaat, zemin güçlendirme ve geoteknik mühendisliği alanında faaliyet göstermek amacıyla 2021 yılında kurulan Öztunç Taahhüt A.Ş., iki firmanın güçlerini birleştirmesiyle kuruldu. Özmen Global A.Ş. 2002 yılından kurularak inşaat, petrol, turizm alanında faaliyetlerini sürdürürken, 2012 yılında kurulan Tunç Kardeşler İnşaat firması da inşaat, lojistik ve zemin mühendisliği alanında hizmet veriyordu. 2021 yılında bu iki firmanın bir araya gelmesiyle faaliyetlerine başlayan Öztunç Taahhüt A.Ş., son dönem yapmış olduğu yatırımlarla fore kazık sektörünün en genç ve güçlü fore kazık filolarından birine sahip oldu.
Sorunsuz çalışma
“Bizim dünyamızda hız eşittir karlılık. Bunu da tercih ettiğimiz iş makinelerinin performansı, sağlamlığı, satış sonrası servis desteği ve ekibimizle başarıyoruz” diyen Yunus Tunç, Liebherr’i tercih etmelerindeki temel sebebi anlatıyor. Kısa sürede rakiplerin arasından sıyrılarak büyük projelerde yer almayı başardıklarını vurgulayan Tunç, “Doğru zamanda doğru makinelere yatırım yaptık. Şu anda makine parkımızda 10 adet Liebherr fore kazık makinesi bulunuyor ve yeni verdiğimiz siparişler teslim edildiğinde bu sayı 14’e çıkmış olacak” diyor. Neden Liebherr sorusuna Yunus Tunç, çok net bir cevap veriyor; “Performans, sorunsuz çalışma ve servis desteği.”

“Makinenin çalışma performansı, sağlamlığı, servis kalitesi, yakıt tüketimi ve tabii ki ikinci el değeri, yatırım maliyetinden önce düşünülmesi gereken konular. Liebherr tüm bu saydığım alanlarda kendini fazlasıyla ispatlamış durumda.”

Yunus Tunç Öztunç Taahhüt A.Ş. Genel Müdürü
“Büyük projelerde fark yaratıyoruz”
Firmanın hali hazırda devam eden birçok projesinin yanında üç büyük proje dikkat çekiyor. Bunlardan ilki depremden zarar gören İskenderun Limanının zemin iyileştirme projesi. Deprem sonrasında vinçlerin kullandığı raylı sistemlerin zarar gördüğünü söyleyen Yunus Tunç, “Bu bozulan zeminin tekrar stabil hale gelmesi için limanda 73 metre derinliğinde kazık imalatı yapıyoruz. Proje kapsamında iki adet Liebherr LB 36-410, bir adet Liebherr LB 35 ve bir adet de Liebherr LB 45 görev yapıyor” şeklinde anlatıyor. Yunus Tunç, İskenderun Limanı için özel bir not düşülmesi gerektiğini de vurguluyor. “Limak Port’un projeyi bize vermesinin temel bir sebebi var; bugüne kadar üstlendiğimiz her projesini sorunsuz ve zamanında teslim ettik. Ayrıca bu projede de hem Liebherr Türkiye’den 7/24 sahada teknisyen desteği alıyoruz hem de yedek bir makine bulunduruyoruz. Burada bizim en temel hedefimiz ortaya çıkıyor, daha önce iş yaptığımız bir firmanın bir sonraki işi için de bizi araması” diyen Yunus Tunç, Limak Port’un kendilerinden duyduğu güveni elde etmiş olmanın gururunu yaşadıklarını altını çiziyor.

Samsun ve Bilecik’te Liebherr’ler görev başında
Bir diğer devam eden proje ise Samsun – Ankara yolu üzerinde gerçekleştiriliyor. Yol üzerinde oluşan çeşitli çökmelerden ve kaymaların giderilmesi için 110 bin metre fore kazık imalatı gerçekleştirdiklerini ve projenin sona yaklaştığını anlatan Yunus Tunç, “Bu projede 75 bin metrelik imalatımızı tamamladık ve az bir süreci kaldı. İki ay içerisinde bitirip teslim etmiş olacağız” diyor. Projede ise iki adet Liebherr LB 28-320 ve bir adet de Liebherr LB 35 görev yapıyor.
Liman ve yol projelerinin yanı sıra bir diğer çalışma da Yüksek Hızlı Tren hattında devam ediyor. Bilecik’te bulunan ray hattının yakınında oluşan bir heyelan, tren ulaşımını etkilememesi için güçlendirme çalışmalarını Öztunç Taahhüt A.Ş. üstleniyor. Zorlu ve önemli bir proje olduğunu anlatan Yunus Tunç, “Bu projede 65 metre derinliğinde kazık işi gerçekleştiriyoruz. Zorlu bir çalışma alanında görev yapıyoruz ve bir adet Liebherr LB 35, bir adet Liebherr LB 45 ve bir adet de Liebherr LB 28-320 projenin yükünü üsleniyor.”

Büyük projelerde 7/24 servis desteği
Öztunç Taahhüt A.Ş.’nin sektörde fark yaratmasının ardında yatan nedenlerden biri kuşkusuz projeleri zamanında ve sorunsuz teslim edebilmeleri. Bunu yapabilmek için Liebherr’lerin performansına duydukları güveni 7/24 servis desteğiyle de pekiştirdiklerinin altını çizen Yunus Tunç, “Üstlendiğimiz önemli projelerde Liebherr Türkiye’den ayrıca 7/24 servis desteği talep ediyoruz. Yani şantiye sahamızda biz çalıştığımız sürece teknisyen ekibinin bulunmasını istiyoruz” diyor. Firma, bu sayede oluşabilecek en küçük aksaklıkta, hızlı müdahale sayesinde zaman kaybının önüne geçmeyi hedefliyor. “Üstlendiğimiz projelerde durmak gibi bir lüksümüz yok” diyen Tunç, verdikleri hizmetin sorunsuz sürmesi için her türlü çabayı gösterdiklerini hatırlatıyor.
Liebherr siparişlerinde özel talep
Liebherr’den sipariş edilen her model, Öztunç Taahhüt A.Ş.’nin bazı özel talepleriyle nihai halini alıyor. Firmanın üstlenmek istediği büyük projelerdeki karar mercileri, makinelerin modellerinin yanı sıra kapasiteleriyle de ilgileniyor. Bu konuda oldukça kararlı bir yapıya sahip olduklarını söylüyor Yunus Tunç ve ekliyor, “Liman, sanayi, havalimanı, yol ve bunun gibi büyük projelerde yer almak istiyorsanız, makinelerinizin de kapasitelerinin yeterli olması lazım. Mesela Liebherr LB 45 siparişlerinde ekstra uzun bom talep ettik. Ayrıca 2.500’lük kazık yapabilmek için geniş aks aldık. Geniş aks özellikle yurt dışı taahhüt projelerinde talep ediliyor. Uzun bom tercih sebebimiz ise 30 metrede DSM yapabilecek kapasiteye sahip olmak. Her Liebherr siparişimizde makinelerimizi olabilecek en dolu konfigürasyonla alıyoruz.”

Performans, servis desteğiyle hep yüksekte
Yatırım maliyetleri, birçok firma için önemli bir değerlendirme kriteri olabilirken Yunus Tunç, bu değerlendirmenin yatırım kararı almak için yeterli olmadığı görüşünde. “Makinenin çalışma performansı, sağlamlığı, servis kalitesi, yakıt tüketimi ve tabii ki ikinci el değeri, yatırım maliyetinden önce düşünülmesi gereken konular” diyen Tunç, Liebherr’in tüm bu saydığı alanlarda kendini fazlasıyla ispatlamış olduğunu vurguluyor. Servis konusuna ise özellikle değiniyor Tunç, bu konuda çok net bir tutum sergilediklerini söylüyor; “Yetkili servis dışında makinelerimizi hiçbir yere emanet edemeyiz.” Garanti kapsamındaki anlaşmaların sona ermesinden sonra da Liebherr Türkiye servisi ile anlaşmalarını uzattıklarını hatırlatan Yunus Tunç, bu konudaki tavırlarının neden bu yönde olduğunu şu sözlerle özetliyor; “Temel hedefimiz oldukça basit; makineyi yetkili servis gözetiminden ayırmıyoruz. Bu sayede ileride oluşabilecek büyük bir arızayı daha başlangıçta tespit ediyoruz. Hem zamandan hem de ciddi bir maliyetten kurtulmuş oluyoruz.”
Comments