İstanbul’un silüetine misafir olduk Ayasofya Camii restorasyonunda Liebherr 280 HC-L görev yapıyor
- abdulkadirsancar0
- 3 gün önce
- 2 dakikada okunur
1500 yıllık geçmişiyle medeniyetlerin izlerini taşıyan Ayasofya-i Kebîr Cami-i Şerifi (Ayasofya Camii), kapsamlı bir restorasyon sürecinden geçiyor. Çalışmaların hassasiyetle yürütüldüğü bu süreçte, projeye özel olarak konumlandırılan Liebherr 280 HC-L kule vinç görev alıyor. Yüksek taşıma kapasitesi ve milimetrik hassasiyetiyle öne çıkan 280 HC-L, geçici bir süreliğine de olsa İstanbul’un silüetinin bir parçası olacak.

İnşaat ekipmanları konusunda Türkiye’nin köklü firmalarından biri olan Atilla Dural’ın Liebherr ile iş birliği 1980’li yıllara kadar dayanıyor. Aynı zamanda Türkiye’nin en geniş Liebherr kule vinç filosuna sahip olan firma, Ayasofya Camii restorasyonu gibi çok hassas bir projede Liebherr 280 HC-L gibi özel bir kule vinç ile çalışıyor. Ayasofya Camii gibi hassas ve tarihi değeri yüksek projelerde, yalnızca teknik yeterliliğin değil, aynı zamanda arka planda yer alan markaların güvenilirliğinin de önemli olduğuna dikkat çekerek sözlerine başlayan Atilla Dural Genel Müdürü Turgay Dural, bu tür projelerde hataya yer olmadığını ve en küçük bir hatanın karşılığı olmayacak kadar büyük sonuçlara yol açabileceğini ifade etti. Bu doğrultuda Liebherr’in en özel kule vinçlerinden birini tercih ettiklerini söyleyen Dural; “Özellikle Ayasofya gibi tarihi ve hassas projelerde sağlam adımlar atabilmek, kullanılan ekipmana duyulan güvenle mümkün. Liebherr, bu güveni ve teknik donanımı bize her anlamda sağlıyor. Projenin tüm detaylarının eksiksiz işlemesi, tüm bileşenlerin uyum sağlaması gerekiyor. Liebherr, bu noktada hem teknik hem de operasyonel anlamda ihtiyaç duyduğumuz tüm desteği sağlayarak, bizimle güçlü bir dayanışma içinde oldu. Bu yüzden, böylesine kritik projelerde hem Liebherr hem de Atilla Dural ismi güvenle tercih ediliyor” şeklinde konuştu.

“Ayasofya Camii gibi tarihi ve hassas projelerde sağlam adımlar atabilmek,kullanılan ekipmana duyulan güvenle mümkün. Liebherr bu güveni ve teknik donanımı bize sağlıyor.”

Turgay Dural
Atilla Dural Genel Müdürü
Köklü iş birliği
Turgay Dural, sözlerinin devamında Ayasofya Camii gibi tarihi bir yapıya katkı sunmuş olmanın kendileri için büyük bir gurur kaynağı olduğunun altını çizdi ve sözlerini şöyle tamamladı; “Liebherr ile geçmişe uzanan iş birliğimizin getirdiği avantajlar sebebiyle, bugüne kadar birçok önemli projede yer alma fırsatı bulduk. Ayasofya Camii’nin yanı sıra 1915Çanakkale Köprüsü gibi prestijli projelerde de aktif rol aldık. Bu tür projelerde seçenekler sınırlı. Teknik yeterlilik ve kalite her zaman belirleyici oluyor.”

Özel zemin çalışması
Ayasofya Camii restorasyonu için kullanılacak kule vincin seçiminde birçok teknik detay masaya yatırılırken, kurulum öncesi dünyada çok nadir görülen zemin uygulamalarından biri gerçekleştirildi. Diğer teknik konular ve zemin çalışmaları hakkında bilgi aldığımız Atilla Dural Satış Müdürü Ömer Suiçmez, tarihi bir alan olması sebebiyle zemin altı kazısı olmadan kurulum yaptıklarına dikkat çekti. “Özel statik hesaplamalar eşliğinde zemin üstüne ankrajlı sistemle gerçekleştirildi” diyen Suiçmez, saha analizleri, röntgen testleri ve bilim kurulu onayıyla yürütülen bu sürecin sonunda vinç kurulumunun özel bir platform üzerine yapılmasının kararlaştırıldığını ve 4-5 aylık bir süreçte tamamlandığını söyledi.
“ Tarihi dokuya zarar vermeden, bilimsel denetim altında çalıştık.”

Ömer Suiçmez
Atilla Dural Satış ve Pazarlama Müdürü
İnşaat Mühendisi
Luffing jib
Ayasofya Camii restorasyonundaki “luffing jib” tercihi konusunda da bilgi veren Ömer Suiçmez, kule vincin iki minare arasında çalışabilmesi sebebiyle luffing jib’in olmazsa olmaz olduğuna dikkat çekti. Bu nedenle luffing jib’li model Liebherr 280 HC-L ‘nin biçilmiş kaftan olduğunu dile getiren Suiçmez; “öte yandan alanın turistik yoğunluğu, vincin altından geçen yaya trafiği ve kaldırma-indirme süreçlerinin yüksek hassasiyet gerektirmesi, Liebherr 280 HC-L’yi ideal çözüm haline getirdi. Liebherr 280 HC-L’nin yüksek açıyla çalışma özelliği ve yüksek tonaj taşıma kapasitesi, bize böylesine hassas bir sahada esneklik sağladı” dedi.
Yorumlar