1915Çanakkale Köprüsü’nden Liebherr geçti

1915 Çanakkale Köprüsü’nde yaklaşık iki buçuk yıl boyunca 320 m yükseklikte hizmet veren Liebherr 357 HC-L kule vinçlerimiz başarılı bir operasyonla demonte edilerek, zemine indirildi. Demontaj öncesi ve süresince titizlikle çözüm sunduğumuz projede, özel olarak dizayn ettiğimiz iki adet 10 ton kapasiteli Liebherr 200DR 5/10 derrick vinç görev yaptı.

“Rekorların köprüsü” olarak tarihe geçen 1915Çanakkale Köprüsü, her bir rekoruyla tarihi olayları simgeliyor. 1915Çanakkale Köprüsü’nün 2.023 metrelik orta açıklığı Cumhuriyet'in 100'üncü kuruluş yıl dönümünü, 318 metrelik kuleleri ise Çanakkale Deniz Zaferi'nin kazanıldığı 18 Mart 1915'i sembolize ediyor. Köprünün rekor kırdığı bir diğer konu ise; açılış süresi. 1915Çanakkale Köprüsü planlanan tarihten 18 ay önce tamamlanarak trafiğe açılmıştı.

13 uzman personel görev aldı İnşaat boyunca iki adet Liebherr 357 HC-L kule vincimiz projenin yükünü üstlendi. Sıra dışı bir uygulama ile 320 metrede hizmet veren 357 HC-L’ler,, projenin en kritik iş makinesi olarak görevlerini tamamladı. Demontaj işlemleri için cross beamler üzerine yeni bir Liebherr 200 DR 5/10 derrick vinç kurulurken, her biri toplam 130 ton ağırlığa sahip 2 adet 357 HC-L, Liebherr mühendisliği ve koordinasyonu ile 320 m’de bulunan konumundan başarıyla söküldü ve zemine indirildi. Proje kapsamında Almanya, Dubai, Türkiye gibi çeşitli Liebherr birimlerinden gelen 13 uzman personel demontaj işlemlerinde görev yaptı.

Farklı söküm opsiyonları masadaydı Demontaj işlemleri, Liebherr ve üstlenici firma yetkilileri tarafından kurulumun yapıldığı günden bu yana planlanıyordu. Bu planlama sürecinde Liebherr yetkilileri ile birkaç farklı opsiyon üzerinde konuştuklarını ifade eden 1915Çanakkale Köprüsü Proje Müdür Yardımcısı Alper Alemdaroğlu, Liebherr yetkilileri ile yapılan değerlendirmeler sonucunda, söküm için en doğru ve güvenilir ekipmanın derrick vinç olacağına karar verdiklerini ifade etti. Tercih edilen Liebherr 200 DR 5/10 derrick vincin projeye özel olarak dizayn edildiğine dikkat çeken Alemdaroğlu; “200 DR 5/10’un parçaları, 357 HC-L yardımıyla yukarı kaldırılarak kuleler üzerinde oluşturulan alana monte edildi. Bir sonraki aşamada ise Liebherr 357 HC-L’nin kendi gövdesi üzerinde alçaldı ve demontaj operasyonuna geçildi” dedi. Liebherr 200 DR 5/10 kurulumundan sonra asıl kritik aşamaya geçildiğini hatırlatan Alper Alemdaroğlu, “Kuşkusuz Liebherr 357 HC-L’nin sökümünün tamamı çok kritik bir operasyondu. En nihayetinde kule vinci deniz seviyesinden 320 metre yükseklikte sökmeniz gerekiyor. Ancak en önemli aşaması bomun sökülmesiydi. İki parçaya bölünerek sökülen bom, diğer tüm parçalarda da olduğu gibi sorunsuz bir şekilde yere indirildi” şeklinde konuştu.

“Liebherr’den iki buçuk sene boyunca durmaksızın hizmet aldık. Liebherr’in bir gün gecikmesi, kule vincin bir gün çalışmaması demek, projenin bir gün ötelenmesi demekti. Bu konuda Liebherr çok başarılı bir iş çıkardı. Bu vesileyle de kendilerine teşekkür ediyorum.”

Alper Alemdaroğlu 1915Çanakkale Köprüsü Proje Müdür Yardımcısı

Toplamda 4 kule vinç demonte edildi Liebherr 357 HC-L demontaj süreci tamamlanınca sıra projeye özel olarak kurulan Liebherr 200 DR 5/10’nin demontajına gelmişti. Belirli bir aşamaya kadar kendi kendini sökebilen 200 DR 5/10, ağırlığı en fazla 1.430 kilodan oluşan parçalara bölünerek, proje için özel olarak tasarlanan bir pergel vinç aracılığıyla indirildi. Demontaj sürecinin sonunda 2 adet Liebherr 357 HCL kule vincin sökümünün başarıyla tamamlandığını kaydeden Alper Alemdaroğlu, “Aslında projenin tamamında 4 adet vinç sökmüş olduk. İlk önce ana kule vincimiz olan Liebherr 357 HC-L’ler ve sonrasında iki adet Liebherr 200 DR 5/10 Derrick vinçler başarıyla zemine indirildi” dedi.

Sözlerinin devamında Liebherr ile yaklaşık 2 buçuk senedir 1915Çanakkale Köprüsü’nde çalıştıklarına dikkat çeken Alper Alemdaroğlu, Liebherr 357 HC-L kule vinçlerin proje boyunca en kritik ekipmanlardan biri olduğunun altını çizdi ve sözlerini şöyle noktaladı; “Benim şahsi fikrim en kritik ekipmandı. Daha da önemlisi Liebherr’den 2 buçuk sene boyunca durmaksızın hizmet aldık. Liebherr’in bir gün gecikmesi, kule vincin bir gün çalışmaması demek, projenin bir gün ötelenmesi demekti. Bu konuda Liebherr çok başarılı bir iş çıkardı. Bu vesileyle de kendilerine teşekkür ediyorum.”

Ortak ve planlı çalışma 1915Çanakkale Köprüsü’nün en kritik ekipmanı Liebherr 357 HC-L’ler olsa da, demontaj işleminin başrolü Liebherr 200 DR 5/10 derrick vinçlerdeydi. Demontaj ve Derrick vinçler üzerine konuştuğumuz Deniz İşleri ve Ağır Kaldırma İşleri Kısım Müdürü Umut Öğütmen, proje boyunca çözüm ortaklığı yaptıkları Liebherr ile istişare ettikleri fikirlerin çok değerli olduğunu ve demontaj planını da ortak bir çalışma ile oluşturduklarını ifade etti. Dar alanda derrick vinç avantajı Söküm için cross beam’ler üzerindeki dar alanda bir vinç kurmaları gerektiğini ve bu sorun için Liebherr ile çözüm ürettiklerini kaydeden Umut Öğütmen; “Bu dar alanı göz önünde bulundurduğumuzda bir derrick vincin bu iş için uygun olacağını gördük. Liebherr’in de bu konudaki tavsiyelerini dinledik. İş için uygun gördüğümüz Liebherr 200 DR 5/10 derrick vinç için 320 m’deki dar alanda bazı revizyonlar yapmamız gerekiyordu. Tüm planlamalar yapıldıktan sonra projeye derrick vinçlerin kurulumu ile başladık” dedi.

“Liebherr 200 DR 5/10 seçmemizde etken olan üç önemli avantajı vardı; 10 tonluk kapasitesi, dar alanda çalışma kabiliyeti ve küçük parçalarla sökülebilmesi…”

Umut Öğütmen Deniz İşleri ve Ağır Kaldırma İşleri Kısım Müdürü

200 DR 5/10’in iki büyük avantajı neydi? “Liebherr 200 DR 5/10 derrick vinç neden en ideal ekipmandı?” sorusunu da cevaplayan Umut Öğütmen, modelin sunduğu üç önemli avantajı şöyle sıraladı; “Bunlardan birincisi bu vincin kapasitesi. Bu vinç 10 ton kapasiteli ve Liebherr 357 HC-L'yi sökerken daha az sayıda kaldırma operasyonu yapmamızı sağladı. Mesela bom aşamasında, bomu iki parçada almamızı sağladı.

İkinci avantaj; dar alanda çalışmamızı sağlamasıydı. Son ve bence en önemli avantajı ise; derrick vincin çok küçük parçalara ayrılabilmesiydi. Bu sayede iki tonluk basit bir pergel vinç ile Derrick vincin sökümünü tamamlayabildik.” Liebherr 200 DR 5/10’un avantajları Demontaj işlemlerinin en büyük handikaplarından biri cross beam’ler üzerindeki kısıtlı alandı. Bu nedenle söküm için en uygun ekipmanın 10 ton kapasiteli Liebherr 200 DR 5/10 Derrick vinç olduğuna karar verildi. Asya ve Avrupa kulelerine kurulan iki adet Liebherr 200 DR 5/10 ile proje tamamlandı. Bu tercihi etkileyen diğer bir önemli etken ise Liebherr 200 DR 5/10’ların ufak parçalar halinde sökülebilmesiydi. Görevini tamamlayan derrick vinçler basit bir pergel vinç ile zemine indirildi.

Ekip çalışması Liebherr Türkiye Kule Vinç Bölüm Başkanı Buğra Seçgin, 1915Çanakkale Köprüsü Projesi kule vinçlerinin projelendirme aşamasından sökümüne kadar olan tüm sürecinde yer aldı. Projedeki 2 adet Liebherr 357 HC-L kule vinçlerimizin sökümlerinin dört aşamada gerçekleştiğini söyleyen Seçgin, bu aşamaların Liebherr DR200 derrick vincin montajı, Liebherr 357 HC-L’lerin alçaltılması, Liebherr 357 HC-L demontajı ve Liebherr DR200 derrick vincin demontajından oluştuğunu hatırlattı. Proje hakkında genel bilgi vermeye devam eden Buğra Seçgin; “Operasyon 6 milletten toplam 13 uzman teknisyen ile yürüttük. Liebherr Türkiye’nin yanı sıra, Liebherr Almanya (LBC), Liebherr Dubai (LD) ve Liebherr Suudi arabistan (SLC) teknisyenleri de demontaj sürecinde sahada çalıştı. Eş zamanlı olarak köprünün iki ayağı üzerinde söküm işlemlerini gerçekleştirdik” şeklinde konuştu.

“Liebherr Türkiye olarak çok iyi bir planlama ve hazırlık süreci geçirdik. Tüm demontaj operasyonu genelinde, neredeyse yüzde 100 planladığımız şekilde ilerledik diyebilirim, hiçbir sürpriz yaşanmadı.”

Buğra Seçgin Liebherr Türkiye Kule Vinç Bölüm Başkanı

Özel aparatlar kullanıldı

“Demontaj işlemleri sırasında bazı kritik noktaları aşabilmemiz için Almanya’da geliştirilen özel aparatlar kullandık” diyen Buğra Seçgin, tüm sürecin planlandığı gibi işlediği demontaj işlerlni hakkında sözlerini şöyle noktaladı; “310 metre yükseklik ve Çanakkale’nin zorlu hava koşullarının yanı sıra en büyük zorluklardan biri de dar çalışma alanı ve bunun getirdiği kısıtlamalardı. Tüm planlamamızı bu kısıtlamaları göz önünde bulundurarak yaptık; standart demontaj adımlarını uygulayamadığımız noktalar için yeni prosedürler geliştirdik.”