Tek makine, çok işlev, az maliyet - Alfa 4N Mimarlık

L Serisi kule vinçlerimiz, Türkiye pazarında fark edilmeye ve popülasyonunu artırmaya başladı. 4 ton kapasiteli Liebherr L1-32’in Türkiye’deki ilk müşterisi olan Alfa 4N Mimarlık, Çanakkale Biga’da devam eden 96 dairelik konut projesi inşaatında L serisi’nin tüm avantajlarını kullanıyor.

Türkiye’de L serisi’ne yatırım yapan ilk firmalardan biri olan Alfa 4N Mimarlık, kısa bir süre önce filosuna eklediği Liebherr L1-32 kule vinç ile Çanakkale Biga’da konut inşaatlarına tüm hızıyla devam ediyor. L1-32’nin şantiye sahasındaki avantajlarını ve yatırım tercihlerini etkileyen unsurlarına dikkat çekerek sözlerine başlayan Alfa 4N Mimarlık Genel Müdürü Fatih Alkan; Liebherr L1-32’yi 96 daire ve 6 villadan oluşan inşaat projesinde doğan ihtiyaçlar doğrultusunda gündemlerine aldıklarını ve yatırım kararı aldıklarını ifade ediyor. 

Yatırım öncesi araştırma

Sözlerinin devamında “doğan ihtiyaçlar” konusuna açıklık getiren Fatih Alkan; “Çanakkale Biga bölgesinde inşaatlar genel olarak 3 veya 4 katlıdır. Ancak mevcut projemizin “tepe” olarak adlandırdığımız bir bölgede ve 6 kata kadar resmi izinler var. Ufak ve orta çaplı inşaatlarda 4 kata kadar forklift ve telehandler, 4 kat üstü ise araç üstü vinç ile malzeme kaldırma ihtiyacı karşılanıyor. Yatırım öncesi biz de makine kiralama yöntemi ile çalışıyorduk. Fakat gerek kira fiyatları, gerek ise müsait araç bulamama durumları maddi ve zamansal olarak zorluklar çıkarmaya başlamıştı. Sonuç olarak; yatırım yapmaya karar verdik ve tüm kaldırma ihtiyaçlarımızı karşılayacak bir makine için araştırma yapmaya başladık”

“Liebherr markasının verdiği pozitif bir etki var. Şantiyede kule vinci gören kişi “tamam, işte makine budur!” diyor. Sıvacısından, mermercisine kadar tüm çalışanlara da aynı güveni veriyor.”

Fatih Alkan Alfa 4N Mimarlık Genel Müdürü

L1-32 çok farklıŞantiyedeki tüm ihtiyaçları iyi bilen ve en optimal makineyi araştırmaya koyulan Fatih Alkan, ilk olarak makine türüne karar vermek ve kule vinç markaları arasında detaylı araştırmaya başlıyor. “Liebherr markasına geçmişten aşinaydım” diyen Alkan, detaylı incelemelerin ardından mobilizasyon, hızlı kurulum ve diğer özellikleriyle Liebherr L1-32’de karar kılıyor. Alkan sözlerine şöyle devam ediyor; “Herkesin kafasında bir kule vinç imgesi vardır ya. Ancak L1-32 sıradan kule vinçlerden farklı bir makine ve bence çok ötesinde. Yetenek anlamında L1-32 için telehandler, forklift ve mobil vincin birleşimi diyebilirim. L1-32’nin gelişiyle, bizim için büyük bir maliyet kalemi olan diğer makinelere olan ihtiyacımız ortadan kalktı.”

 L serisi vinçler hızlı bir şekilde kullanıma hazır hale geliyor ve kompakt tasarımları sayesinde kısıtlı alana sahip sahalar için ideal çözümler sunuyor.  Bu konuya da değinen Fatih Alkan, mevcut proje kapsamında kule vinci dört farklı noktaya kuracaklarını ve mobilizasyon yetenekleri sayesinde maksimum 2-3 saatlik bir çalışmayla yeni noktaya kurulumu gerçekleştirebildiklerini ifade ediyor.. 

Sonsuz dönüş avantajı

Sözlerinin devamında Liebherr L1-32’yi muadillerinden ayıran diğer bir özelliğinden de bahseden Fatih Alkan, kaldırma kapasitesi ve erişim yeteneklerinin L1-32’yi ideal makineye dönüştürdüğünü kaydediyor. Fatih Alkan; “Bahsetmek istediğim konulardan biri de; sonsuz dönüş özelliği. Muadil markalarda maksimum 3 tur dönmesine izin verilirken, Liebherr L serisi'nde sonsuz dönüşe izin veriyor. Bu da bize büyük bir zaman kazandırıyor. Öte yandan kaldırma performansı da beklentinin çok üzerinde. 4 ton maksimum kaldırma kapasitesi var ve bomun en ucunda 1 ton kaldırma performansı gösteriyor. Bu ağırlık diyagramı bu tür inşaatlar için fazlasıyla yeterli. Son olarak tüm kule vincin tek bir lowbed ile taşınabilmesinin de önemli bir avantaj olduğunu eklemek isterim” diyor. 

Satış sonrası

Son olarak servis ve yedek parça konusuna değinen Fatih Alkan, makinenin arızalanması veya yedek parça sebebiyle beklemesinin hiç ama hiç istemeyecekleri bir durum olduğunu kaydediyor. Bu nedenle tercih yaparken Liebherr Türkiye organizasyonuna güvendiklerini ve satış sonrası organizasyonunun tercihlerini etkileyen başka bir unsur olduğuna dikkat çekerek sözlerini noktalıyor.